Dini Bilgi Forum
Yunus Emre şiirleri - Printable Version

+- Dini Bilgi Forum (https://dinibilgi.info)
+-- Forum: DiNi KONULAR&iSLAMi BiLGiLER (https://dinibilgi.info/forumdisplay.php?fid=25)
+--- Forum: iSLAMi BiLGiLER (https://dinibilgi.info/forumdisplay.php?fid=39)
+---- Forum: ilahi Sözleri (https://dinibilgi.info/forumdisplay.php?fid=51)
+---- Thread: Yunus Emre şiirleri (/showthread.php?tid=1350)



Yunus Emre şiirleri - SeliM35 - 10-11-2020

Sevgi insanda birleştirici, bütünleştirici bir eğilim niteliğindedir. Yunus Emre,
sevgiyi Tanrı ve onun yarattığı tüm varlıklara karşı duyulan bir yakınlık, bir
eğilim diye anlar. Sevginin ereği yüce Tanrı'ya ölümsüz olana kavuşmak,
onun varlığında bütünlüğe ulaşmaktır. Tanrı insanla özdeş olduğundan
kendini seven Tanrı'yı, Tanrı'yı seven kendini sever. Çünkü sevgi kendini
başkasında, başkasını kendinde bulmaktır. Sevginin olmadığı yerde, öfke,
kırgınlık, çözülme ve birbirinden kopukluk gibi olumsuz durumlar ortaya
çıkar. Sevginin değerini yalnız seven bilir, sevmek de bir bilgelik, bir olgunluk
işidir. Yeterince aydınlanmamış, Tanrı ışığından yoksun kalmış bir gönülde
sevginin yeri yoktur. Bütün varlık türlerini birbirine bağlayan, onları tanrısal
evrene yönelten sevgidir. Sevgi bir çıkar aracı olmadığından seven karşılık
beklemez. Dost kişi gerçek seven kimsedir (âşık). Dost başka bir anlamda da
Tanrı'dır, kişinin gönlünde ışıyan tözdür.
Yunus Emre'de yaşamak tanrısal tözün bir yansıması olan evrende sevinç
duymaktır. Çünkü, bütün varlık türlerinde Tanrı görünmektedir, bu nedenle
severek, düşünerek yaşamayı bilen kimse her yerde Tanrı ile karşı karşıyadır.
Yaşamak belli nesnelere bağlanmak, yalnız gelip geçici varlıkları edinmek için
çırpınmak değildir. Böyle bir yaşama biçimi kişiyi tanrısal tözden
uzaklaştırdığı gibi yetkinlikten, bilgelikten de yoksun kılar. Yunus Emre'nin
dilinde bilge kişinin adı 'eren'dir. Eren barış içinde yaşamayı, bütün insanları
kardeş görmeyi, kendini sevmeyeni bile sevmeyi bilen kişidir. Onun gönlü
yalnız sevgiyle, dostluk duygularıyla doludur. Evreni bir tanrısal görünüş alanı
olarak bildiğinden, erenin evrene karşı da sevgisi, saygısı vardır. Erenin
gözünde insan bir küçük evrendir, büyük evren ise tanrısal tözün kuşattığı
sonsuz varlık alanıdır. Eren olma aşamasına ulaşmış kişide erdem,
alçakgönüllülük, eli açıklık, yetkinlik, olgunluk bir bütünlük içinde bulunur.
Ölüm tinin gövdeden ayrılıp tanrısal kaynağa dönmesiyle gerçekleşir. Bu
nedenle ölüm tinle gövde arasında bir ayrılıktır. Gerçekte ölüm yoktur, tinin
ölümsüzlüğe ulaşması, yüce kaynağa dönüşü vardır. Çünkü, bütün varlık
türleri tanrısal tözün yansıması olduğundan, salt ölüm de söz konusu değildir.
Ölümün bir başka anlamı da bilgiden, erdemden, yetkinlikten, sevgiden
yoksun kalmaktır.
Yunus Emre'nin şiirinde Yeni-Platonculuk'tan kaynaklanan Tasavvuf
öğretisinin bütün sorunları bulunur. Bunlara yeni bir çözüm getirmez,
Yeni-Platonculuk'un yöntemine dayanarak yorumlar ileri sürer. Bu nedenle
onun şiiri Yeni-Platonculuk'un Türkçe açıklanışıdır.
Yunus Emre'nin edebiyat tarihi bakımından, önemli bir yanı da Anadolu'da,
Türkçe şiir dilinin öncüsü olması ve tasavvuf sorunlarını yalın, kolay anlaşılır
bir dille söyleyişi nedeniyledir. Şiirlerinin ölçüsü, Türkçe'nin ses yapısına
uymayan 'aruz' olmakla birlikte söyleyişi akıcı, sürükleyici bir nitelik taşır.
Tasavvufun en güç anlaşılır kavramlarını, Türkçe'nin ses yapısına uygun
biçimde dile getirir, şiirinde duygu ve düşünce birliğinden oluşan bir derinlik
görülür. Yer yer yalın halk söyleyişine yaklaşan dilinde anlam-uyum
bağlantısı bütüncül bir içerik taşır. Ona göre önemli olan bir sözü etkili
biçimde söylemektir. Bu nedenle sözün boş bir kavram olmaması, bir varlık
sorununu, bir düşünceyi dile getirmesi gerekir. İnsan ancak söz söyleme
yetisiyle insandır, konuşan Tanrı durumundadır. Yunus Emre'de Türkçe, şiir
dili olma yanında, düşünceyi içeren, açıklayan bir odak özelliği kazanmıştır.
Eserleri:
Divan, (ö.s), 1943; Risaletü'n-Nushiye, (ö.s), 1965, ('Öğüt Kitapçığı').

Adem Oğlu
Miskin Adem oğlanı,nefse zebun olmuşdur
Hayvan canavar gibi,otlamağa kalmıştır
Hergiz ölümün sanmaz,ölesi günin anmaz
Bu dünyadan usanmaz,gaflet önin almışdur
Oğlanlar öğüt almaz,yiğitler tevbe kılmaz
Kocalar taat kılmaz,sarp rüzigar olmuştur
Beğler azdı yolundan,bilmez yoksul halinden
Çıktı rahmet gölünden,nefs gölüne dalmışdur
Yunus sözi alimden,zinhar olma zalimden
Korkadurın ölümden,cümle doğan ölmüşdür.
Yunus Emre

Ağaç
Giderim ben yol sıra yavlak uzanmış bir ağaç
Böyle lâtif böyle şirin gönlüm aydur birkaç sır aç
Böyl’uzamak ne manâdır çünkü bu dünya fânîdir
Bu fuzûllük nişânıdır gel beri miskinliğe geç
Böyle lâtif beziniben böyle şirîn düzünüben
Gönül Hakk’a uzanuban dilek nedir neye muhtâç
Ağaç karır devrân döner kuş budağa birken konar
Dahi sana kuş konmamış ne güvercin ne hod turaç
Bir gün sana zevâl ere yüce kaddin ine yere
Budakların oda gire kaynaya kazan kıza saç
Er sırrıdır sırrın senin er yeridir yerin senin
Ne yerdedir yerin senin sana sorarım ey ağaç
Yunus Emre sen bir nice eksikliğin yüz bin onca
Kur’ağaca yol sorunca teferrüclen yoluna geç
Yunus Emre

Ah Nefis
Girdim Aşkın denizine bahrılayın yüzer oldum
Geştediben denizler Hızır'layın gezer oldum
Cemalini gördüm düşte çok aradım yazda kışta
Bulamadım dağda taşta denizleri süzer oldum
Sordum deniz malikine ırak değil salığına
Girdim gönül sınığına gönülleri düzer oldum
Viran gönlüm eyledim şar bunculayın şar nerde var
Haznesinden aldım gevher dükkan yüzün bozar oldum
Ben ol dükkan-dar kuluyum gevherler ile doluyum
Dost bağının bülbülüyüm budaktab gül üzer oldum
Ol budakta biter iman iman bitse gider güman
Dün gün isim budur heman nefsime bir tatar oldum
Canım bu tene gireli nazarım yoktur altına
Düştüm ayaklar altına topraklayın tozar oldum
Tenim toprak tozar yolca nefsim iltir beni önce
Gördüm nefsin burcu yüce kazma aldım kazar oldum
Kaza kaza indim yere gördüm nefsin yüzü kara
Hümeti yok resul'lere bentlerini bozar oldum
Bu nefs ile dünya fani bu dünyaya gelen hanı
Aldattın ey dünya beni işlerinden bezer oldum
Yunus sordu girdi yola kamu gurbetleri bile
Kendi ciğerim kanıyla vasf-ı halim yazar oldum
Yunus Emre

Ah Ölüm
Yalancı dünyaya konup göçenler
Ne söylerler ne bir haber verirler
Üzerinde türlü otlar bitenler
Ne söylerler ne bir haber verirler
Kiminin başında biter ağaçlar
Kiminin başında sararır otlar
Kimi masum kimi güzel yiğitler
Ne söylerler ne bir haber verirler
Toprağa gark olmuş nazik tenleri
Söylemeden kalmış tatlı dilleri
Gelin duadan unutman bunları
Ne söylerler ne bir haber verirler
Yunus derki gör taktirin işleri
Dökülmüştür kirpikleri kaşları
Başları ucunda hece taşları
Ne söylerler ne bir haber verirler
Yunus Emre

Ahır Zaman
İşidün ey ulular,Ahır zaman olusar
Sağ müslüman seyrekdür,Ol da güman olusar
Danışman okur tutmaz,Derviş yolun gözetmez
Bu halk öğüt işitmez,Ne sarp zaman olısar
Gitti beyler mürveti,Binmişler birer atı
Yediğü yoksul eti,içtiğü kan olısar
Ne acayip sergüzeştler,Bağrım dolu serzenişler
Durmaz akar kanlı yaşlar,Aksa gerek şimden gerü.
Yunus Emre

Aşık Kendi Kanını
Helal kıldı ma'şuka aşık kendi kanını
Ma'şuk nakşından okur aşk eri Kur'anını
Yardan ayrı olunca asılıp ölmek yeğdir
Aşık kendi bırakır boynuna urganını
Gitmez aşık gözünden hergiz ma'şuk hayali
Nitekim zilha verir Yusuf'un nişanını
Dirlik budur aşıka ma'şuk yolunda öle
Sorarlar ise aydam aşıkın burhanını
Belkıys ile Süleyman aşka düştü bir zaman
İsteyip bulmadılar bu derdin dermanını
Gökteki Harut Marut aşk için indi yere
Zühre yüzün görecek unuttu Rahman'ını
Güzaf görmen siz aşkı kime oğradı ise
Sultanı iltir baştan yitirir hanmanını
Ferhat bu aşk yolunda başın külünge tuttu
Hüsrev Şirin derdinden dosta verdi canını
Leyli'yle Mecnun işi acebdür ( ür ) bu halka
Abdürrezzak terk etti aşk için imanını
Zemane vefaları cefa gelir yunüs'a
Bir doğru yer bulucak fidi kılar canını
Yunus Emre

Aşıkmı Diyem
Erenlerin gönlünde ol sultan dükkan açtı
Nice bizim gibiler anda konuban geçti
Cümle erenler uçtu dağlar yazılar geçti
Aşk kazanına düştü kaynayıbanı pişti
Bu dünyanın meseli benzer murdar gövdeye
İtler gövdeye düştü Hak dostu kodu geçti
Aşıkmı diyem ona can terkini urmadı
Aşık ona diyeler kim melamete düştü
Yine esridi Yunus Taptuk yüzün görelden
Meğer onun gölünden bir cur'a şerbet içti
Yunus Emre

Aşk'ın Beni
Gözüm seni görmek için elim sana ermek için
Bu gün canım yolda kodum yarın seni bulmak için
Bu gün canım yolda koyam yarın ivazın veresin
Arz eyleme uçmağını hiç arzum yok uçmak için
Benim uçmak neme gerek hergiz gönlüm ona bakmaz
İşbu benim zarılığım değildürür bir bağ için
Uçmak uçmağım dediğin mü'minleri yeltediğin
Vardır ola bir kaç huri arzum yoktur koçmak için
Bunda dahi verdin bize ol huriyi çiftü helal
Ondan geçti arzum tamam arzum sana ermek için
Sufilere ver sen onu bana seni gerek seni
Haşa ben terkedem seni şol bir evle çardak için
Yunus hasretdürür sana hasretini göster ona
İşin zulüm değil ise dad eylegil istedi çün.
Yunus Emre

Aşk
İşidin ey yârenler
Kıymetli nesnedir aşk
Değmelere bitinmez
Hürmetli nesnedir aşk
Dağa düşer kül eyler
Gönüllere yol eyler
Sultanları kul eyler
Hikmetli nesnedir aşk
Kime kim vurdu ok
Gussa ile kaygu yok
Feryad ile âhı çok
Firkatli nesnedir aşk
Denizleri kaynatır
Mevce gelir oynatır
Kayaları söyletir
Kuvvetli nesnedir aşk
Miskin Yunus neylesin
Derdin kime söylesin
Varsın dostu toylasın
Lezzetli nesnedir aşk
Yunus Emre

Aşk Ateşi
Girdim aşkın denizine bahrılayın yüzer oldum
Geştediben denizleri Hızır'layın gezer oldum
Cemalini gördüm düşte çok aradım yazda kışta
Bulamadım dağda taşta denizleri süzer oldum
Sordum deniz malikine ırak değil salığına
Girdim gönül sınığına gönülleri düzer oldum
Viran gönlüm eyledim şar bunculayın şar nerde var
Haznesinden aldım gevher dükkan yüzün bozar oldum
Ben ol dükkan-dar kuluyum gevherler ile doluyum
Dost bağının bülbülüyüm budaktan gül üzer oldum
Ol budakta biter iman iman bitse gider güman
Dün gün isim budur heman nefsime bir Tatar oldum
Canım bu tene gireli nazarım yoktur altına
Düştüm ayaklar altına topraklayın tozar oldum
Tenim toprak tozar yolca nefsim iltir beni önce
Gördüm nefsin burcu yüce kazma aldım kazar oldum
Kaza kaza indim yere gördüm nefsin yüzü kara
Hümeti yok Peygamber'e bentlerini bozar oldum
Bu nefs ile dünya fani bu dünyaya gelen hanı
Aldattın ey dünya beni işlerinden bezer oldum
Yunus sordu girdi yola kamu gurbetleri bile
Kendi ciğerim kanıyla vasf-ı halim yazar oldum
Yunus Emre

Aşk Bezirganı
Aşk bezirganı
Sermaye canı
Bahadır gördüm
Cana kıyanı
Zehi bahadır
Can terkin urur
Kılıç mı keser
Himmet giyeni
Kamusun bir gör
Kemterin er gör
Alu görmegil
Palas giyeni
Tez çıkarırlar
Fevkal'ulaya
Bin isa gibi
Dünya yakanı
Tez indirirler
Tahtesseraya
Bir karun gibi
Dünya kovanı
Aşık olanın
Nişanı vardır
Melamet olur
Belli beyanı
Yunus Emre

Aşkın Aldı Benden Beni
Aşkın aldı benden beni
Bana seni gerek seni
Ben yanarım dün ü günü
Bana seni gerek seni
Ne varlığa sevinirim
Ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum
Bana seni gerek seni
Aşkın aşıklar oldurur
Aşk denizine daldırır
Tecelli ile doldurur
Bana seni gerek seni
Aşkın şarabından içem
Mecnun olup dağa düşem
Sensin dünü gün endişem
Bana seni gerek seni
Sufilere sohbet gerek
Ahilere ahret gerek
Mecnunlara Leyla gerek
Bana seni gerek seni
Eğer beni öldüreler
Külüm göğe savuralar
Toprağım anda çağıra
Bana seni gerek seni
Cennet cennet dedikleri
Birkaç köşkle birkaç huri
İsteyene Ver anları
Bana seni gerek seni
Yunus'dürür benim adım
Gün geçtikçe artar odum
İki cihanda maksudum
Bana seni gerek seni
Yunus Emre

Behey Kardaş
Be hey kardaş hakk'ı bulammı dersin,
Hakk'a yarar amel işlemeyince
Tarikat sırrına eremmi dersin,
Kamil mürşid sana söylemeyince.
Özenirsen gardaş, tevhide özen.
Tevhiddir nefsinin kal'asın bozan
Hiç kendi kendine kaynarmı kazan
Çevre yanın ateş eylemeyince.
Değme kişi gönül evin düzemez
Hakk'ın taktirini kimse bozamaz.
Tarikat ummandır dalıp yüzemez,
Aşkın deryasını boylamayınca.
Aşkım galip geldi yüreğim harlar
Aşık olan ar-ı namusu neyler
Behey yunus sana söyleme derler
Ya ben öleyimmi söylemeyince.
Yunus Emre

Ben Dervişim Diyene Bir Ün Edesim Gelir
Ben dervişim diyene, bir ün edesim gelir
Seğirdüben sesine, varıp yetesim gelir
Sırat kıldan incedir, kılıçtan keskincedir
Varıp anın üstüne, evler yapasım gelir
Altında gayya vardır, içi nar ile pürdür
Varuben ol gölgede, biraz yatasım gelir
Oda gölgedir deyu, ta'n eylemen hocalar
Hatırınız hoş olsun, biraz yanasım gelir
Ben günahımca yanam, rahmet suyunda yunam
İki kanat takınam, biraz uçasım gelir
Andan Cennete varam, Cennette huriler görem
Huri gılmanı, bir bir koşasım gelir
Derviş Yunus bu sözü, eğri büğrü söyleme
Seni sigaya çeken bir Molla kasım gelir
Yunus Emre

BenYürürüm Yana Yana
Ben yürürm yana yana
Aşk boyadı beni kana
Ne akîlem ne divâne
Gel gör beni aşk neyledi
Gâh eserim yeller gibi
Gâh tozarım yollar gibi
Gâh akarım seller gibi
Gel gör beni aşk neyledi
Akarsulayın çağlarım
Dertli ciğerim dağlarım
Şeyhim anuban ağlarım
Gel gör beni aşk neyledi
Ya elim al kaldır beni
Ya vaslına erdir beni
Çok ağlattın güldür beni
Gel gör beni aşk neyledi
Ben yürürüm ilden ile
Şeyh anarım dilden dile
Gurbette halim kim bile
Gel gör beni aşk neyledi
Mecnun oluban yürürüm
O yâri düşte görürüm
Uyanıp melûl olurum
Gel gör beni aşk neyledi
Miskin Yunus bîçâreyim
Baştan ayağa yâreyim
Dost ilinden âvâreyim
Gel gör beni aşk neyledi
Yunus Emre

Bilmediler
Hakiykatin ma'nisin şerh ile bilmediler
Erenler bu dirliği riye dirilmediler
Hakiykat bir denizdir şeriattır gemisi
Çoklar gemiden çıkıp denize dalmadılar
Bular geldi tapıya şeriat tuttu durur
İçeri giribeni ne varın bilmediler
Dört kitabı şerh eden asıdır hakıykatte
Zira tevsir okuyup ma'nisin bilmediler
Yunus adın sadıktır bu yola geldin ise
Adın değşirmeyenler bu yola gelmediler.
Yunus Emre

Birgün
Vaktinize hazır olun,
Ecel varır gelir Birgün
Emanettir kuşa canın
Sahib vardır alır birgün
Nice bin kerre kaçarsın
yedi deryalar geçersin
pervaz vuruban kaçarsın
Ecel seni bulur birgün
iş bu meclie gelmeyen
anıp nasihat almayan
eliften bayı bilmeyen
okur kişi olur birgün
tutmaz olur tutan eller
çürür şu söyleyen diller
sevip kazandıgın mallar
varislere kalır birgün
Yunus sözün bunu söyler
aşkın Deryasını boylar
Şu yüce köşkler saraylar
Viran olur kalır Bİrgün!
Yunus Emre


Çağırayım Mevlam Seni
Dağlar ile taşlar ile
Çağırayım Mevlâm seni
Seherlerde kuşlar ile
Çağırayım Mevlâm seni
Sular dibinde mâhiyle
Sahralarda âhû ile
Abdal olup yâhû ile
Çağırayım Mevlâm seni
Gök yüzünde İsâ ile
Tûr dağında Mûsâ ile
Elindeki asâ ile
Çağırayım Mevlâm seni
Derdi öküş Eyyûb ile
Gözü yaşlı Ya’kûb ile
Ol Muhammed mahbûb ile
Çağırayım Mevlâm seni
Bilmişim dünya halini
Terk ettim kıyl ü kâlini
Baş açık ayak yalını
Çağırayım Mevlâm seni
Yûnus okur diller ile
Ol kumru bülbüller ile
Hakkı seven kullar ile
Çağırayım Mevlâm seni
Yunus Emre

Çalap Okulu
Söylememek harcısı söylemeğin hasıdır
Söylemeğin harcısı gönüllerin pasıdır
Gönüllerin pasını gel sileyim der isen
Şol sözü söylegil kim sözün hülasasıdır
Kul'il hak-dedi Çalap sözü doğru diyene
Bu gün yalan söyleyen erte utanasıdır
Cümle yaratılmışa bir göz ile bakmayan
Şer'in evliyasıysa hakıykatte asidir
Şeriat haberini şerh ile aydam işit
Şeriat bir gemidir hakıykat deryasıdır
Ol geminin tahtası her nice muhkem ise
Deniz merci kat olsa tahta uşanasıdır
Bundan içeri haber işit aydayım ey yar
Hakiykatin kafiri şer'in evliyasıdır
Biz talip-ilimleriz aşk kitabın okuruz
Çalap müderris bize aşk hod medresesidir
Evliya safa-nazar edeli günden beri
Hasıl oldu yunus'a her ne kim veyasıdır.
Yunus Emre

Çıktım Erik Dalına
Çıktım erik dalına
Anda yedim üzümü
Bostan ıssı kakıyıp
Der ne yesin kozumu
Uğruluk yaptı bana
Bühtan eyledim ona
Çerçi de geldiaydur
Hani aldın gözünü
Kerpiç koydum kazana
Poyraz ile kaynattım
Nedir diye sorana
Bandım verdim özümü
İplik verdim cullaha
Sarıp yumak etmemiş
Becid becid ısmarlar
Gelsin alsın bezini
Bir serçenin kanadın
Kırk katıra yükledim
Çift dahi çekemedi
Şöyle kaldı kazını
Yunus bir söz söylemiş
Hiç bir söze benzemez
Münafıklar elinden
Örter mana yüzünü
Yunus Emre

Dermanım Allah
Tenimden canım süzülür,iki gözlerim süzülür
Dilim tetiği bozulur,Allah sana yalvaralım
Salacımı götürdüler,Musallaya yatırdılar
Görklü tekbir getirdiler,Allah sana yalvaralım
Varıp mülketime düşüp,indirdiler beni şeşip
Toprağım örterler eşip,Allah sana yalvaralım
Topraklara düşürdüler,el toprağa üşürdüler
Taşlar ile bastırdılar,Allah sana yalvaralım
Kaldım bir karanlık yerde,ayrığı varmaz o yerde
Sataştım bir acep derde,Allah sana yalvaralım.
Yunus Emre

Derviş Yunus
Tabtuk dergahından feyizler alan,
Yanan Yunus idi,o derviş Yunus...
Gönlünü derya,ummanlara salan,
Dalan Yunus idi,o derviş Yunus...
***
Gezer idi; iki Arşı alayı,
Sevgi ile yoğururdu mayayı,
Barış, Hoşgörü bir edip davayı,
Bulan Yunus idi,O derviş Yunus
***
Yetmiş üçe hep, bir nazar eyleyen,
Herdem Hakkı hakikatı söyleyen ,
Aşk elinden kendin heder eyleyen,
Kanan Yunus idi, o dervişYunus ...
***
O bilmezdi kin ile kem hiddeti,
Diler idi;Kahhar Haktan mededi,
Şu fani dünyaya mehil vermedi,
Canan Yunus idi,O derviş Yunus.
***
Aşık Çağlari
Amsterdam - Hollanda
Yunus Emre

Dervişlik
Tehî görmen kimseyi hiç kimsene boş değil
Eksiklik ile nazar erenlere hoş değil
Gönlünü derviş eyle dost ile biliş eyle
Aşk ile eri şol manâda derviş içi boş değil
Derviş bilir dervişi Hak yoluna durmuşu
Dervişler hümâ kuşu çaylak u baykuş değil
Dervişlik aslı cândan geçti iki cihândan
Haber verir sultandan bellidir yad kuş değil
Ey Yunus Hakk’ı bilen söylemez hergiz yalan
İkilik ile gelen doğru yol bulmuş değil
Yunus Emre

Dolanış
Bu fena mülkünde ben nice nice hayran olam
Ye nice handan olam ye nice bir giryan olam
Geh feleklerden meleklerden dileklerden dileyem
Gah arş u şemste gerdun olam gerdan olam
Adımım attım yedi dört onsekizden ben öte
Dokuzu yolda kodum şah emrine ferman olam
Dost ferah kıldı terahtan ben teberra eyledim
Suret-i insan olam hem can olam hem kan olam
Gah bir müfti müderris geh mümeyyiz gah temiz
Gah bir müdbir-ü nakıs (naks) ile noksan olam
Gah batn-ı hut içinde Yunus ile söyleşem
Geh çıkam arş üzere bir can olam Selman olam
Gah inem esfellere şeytan ile şerler düzem
Geh çıkam arş üzre vü seyran (olam) cevlan olam
Gah işidirem işitmezem işümezem aceb
Nice bir nisyan olam hayvan olam insan olam
Gah ma'kuulat-ı mahsulat takrir-ü beyan
Gah maksurat olam geh sahib-i Keyvan olam
Nice bir surette insan ü sıfatta canver
Nice bir tilki olam ya kurt u ya arslan olam
Nice bir tecrid ü ferd ü mücerred münferid
Ye nice (cin) nice ins ü nice bir şeytan olam
Nice bir aşk meydanında nefs atın seyittirem
Ye nice bir başımı tup eyleyip çevgan olam
Gah birlik içre birlik eyleyem ol bir ile
Geh dönem derya olam katre olam umman olam
Gah düzahta yanam Fir'avn ile Haman ile
Gah cennete varam gılman ile Rıdvan olam
Gah bir gaazi olam Efrenk ile cenk eyleyem
Geh dönem Efrenk olam nisyan ile isyan olam
Gah ola odlar yakam diler yıkam canlar yakam
Gah varam arşa çıkam geh şah u geh sultan olam
Nice bir dertler ile odlara yanam yakılam
Nice bir şakir olam zakir olam mihman olam
Gönlümün gencine renc irgörmeden bir yol bulam

Yahu deryaya girem bi reng ü bi elvan olam
Ye nice bir ben diyem sensin diyem utanmadan
Ye nice deksiz olam dilsiz olam hayran olam
Nice bir balçıkt' olan alçakta olam har olam
Gah varam gevher olam yakuut olam mercan olam
Ademilikten çıkam uçam melekler mülküne
Levn olam bi levn olam geh kevn olam bi kan olam
Gah zındandan çıkam azad olam abad olam
Geh yine der-ban olam mahbus olam zindan olam
Dar olam girdar olam Mansur olam ber-dar olam
Ten olam hem can olam hem in olam hem an olam
Yunus'a Taptuğ u Saltuğ u Barak'tandır nasib
Çün gönülden cuş kıldı ben nice pinhan olam
Yunus imdi bu sözüben aşıka di aşıka
Kim sana ben sıdk olam hem derd ü hem derman olam
Gah halis gah muhlis olam uş Furkaan ile
Gah Rahman'ur-Rahim ya Hayy ü ya Mennan olam
Geh dönem bir şems olam zerremde yüzbin arş ola
Geh yien tuğyn olam alemlere tufan olam
Evveli Hu ahırı Hu ya Hu illa Hu olam
Evvel ahır ol kala vu ' Men aleyha fan ' olam
Yunus Emre
Yunus Emre

Dost
Kevser havuzuna dalanlar,Ölmezden öndün ölenler
Nefsini düşman bilenler,Konar tuba dallarına
Alem düşman olur ise,Beni dost'tan ırımaya
Dost kanda ise ben anda,Düşmanlık arımaya
Dost ehli bizim ile hem,Dost burdadır bize ne gam
Yüz bin cehd ederse düşman,Dost mahfili duramaya
Düşman bana nide bile,İşim gücün dost'tan yana
Dost makamı can içinde,düşman eli eremeye
Kime kim dost kapı aça,Düşmanı elinden kaça
Yunus ağzı güher saça,Değme arif değemeye.
Yunus Emre

Gel Gör Beni Aşk Neyledi
Ben yürürüm yane yane
Aşk boyadı beni kane
ne akilem ne divane
gel gör beni aşk neyledi
akar sulayın çağlarım
dertli ciğerim dağlarım
Şeyhim anuban ağlarım
gel gör beni aşk neyledi
miskin yunus bi'çareyim
dost ilinden avareyim
gell gör beni aşk neyledi
Yunus Emre

Geldi Geçti Ömrüm Benim
Geldi geçti ömrüm benim
Şol yel esip geçmiş gibi
Hele bana şöyle gelir
Şol göz yumup açmış gibi
İş bu söze Hak tanıktır
Bu can gövdeye konuktur
Bir gün ola çıka gide
Kafesten kuş uçmuş gibi
Miskin adem-oğlanını
Benzetmişler ekinciye
Kimi biter kimi yiter
Yere tohum saçmış gibi
Bu dünyada bir nesneye
Yanar içim göynür gibi
Yiğit iken ölenlere
Gök ekini biçmiş gibi
Bir hastaya vardın ise
Bir içim su verdin ise
Yarın anda karşı gele
Hak şarabın içmiş gibi
Bir miskini gördün ise
Bir eskice verdin ise
Yarın anda sana gele
Hulle donun biçmiş gibi
Yunus Emre bu dünyada
İki kişi kalır derler
Meger Hızır, İlyas ola
Ãb-i hayat içmiş gibi
Yunus Emre

Göçtü Kervan Kaldık Dağlar Başında
Ah nice bir uyursun uyanmaz mısın
Göçtü kervan kaldık dağlar başında
Çağrışı tellallar inanmaz mısın
Göçtü kervan kaldık dağlar başında
Emr-i hac göçeli hayli zamandır
Muhammed cümleye dindir imandır
Delilsiz gidilmez yollar yamandır
Göçtü kervan kaldık dağlar başında
Yunus sen bu dünyaya niye geldin
Gece gündüz Hakkı zikretsin dilin
Enbiyaya uğramaz ise yolun
Göçtü kervan kaldık dağlar başında
Yunus Emre

Gönlümden Yunus Geçer
Cennette huriler gezer,
Huriden ahdim geçer.
Ahde hikmet ne gerek,
Gönlümden Yunus geçer.
Şol dağdan ırmak akar,
Irmaktan bahtım geçer.
Bahta hayret ne gerek,
Gönlümden Yunus geçer.
Beytullah’a güneş doğar,
Güneşten cânım geçer.
Câna zulmet ne gerek,
Gönlümden Yunus geçer.
Selçuk Uzman tarafından Yunus'a yazılmıştır...
Yunus Emre

Hak Bir Gönül Verdi Bana
Hak bir gönül verdi bana
Ha demeden hayrân olur
Bir dem gelir şâdân olur
Bir dem gelir giryân olur
Bir dem sanasın kış gibi
Şol zemheri olmuş gibi
Bir dem beşâretden doğar
Hoş bağ ile bostân olur
Bir dem gelir söyleyemez
Bir sözü şerh eyleyemez
Bir dem dilinden dür döker
Dertlilere dermân olur
Bir dem çıkar arş üzere
Bir dem iner taht-es-serâ
Bir dem sanasın katredir
Bir dem taşar ummân olur
Bir dem cehâletde kalır
Hiç nesneyi bilmez olur
Bir dem dalar hikmetlere
Câlînus u Lokmân olur
Bir dem dev olur yâ peri
Vîrâneler olur yeri
Bir dem uçar Belkîs ile
Sultân-ı ins ü cân olur
Bir dem varır mescidlere
Yüz sürer anda yerlere
Bir dem varır deyre girer
İncil okur ruhbân olur
Bir dem gelir Îsâ gibi
Ölmüşleri diri kılar
Bir dem girer kibr evine
Fir'avn ile Hâmân olur
Bir dem döner Cebrâil'e
Rahmet saçar her mahfile
Bir dem gelir gümrâh olur
Miskin Yunus hayrân olur
Yunus Emre

İlim İlim Bilmektir
Okumakdan mana ne
Kişi hak'kı bilmektir
çün okudun bilmezsin
Ha bir kuru emekdür
yiğirmi dokuz hece
Okusan uçtan uca
Sen hep elif dersin hoca
Manası ne demekdür
yunus emre der hoca
gerekse var bin hacca
hepisinden iyice
bir gönüle girmekdür
Yunus Emre

İster İdim Allah'ı
İster idim Allah'ı buldum ise ne oldu
Ağlar idim dün ü gün güldüm ise ne oldu
Erenler meydanında yuvarlanır top idim
Padişah çevganında kaldım ise ne oldu
Erenler sohbetinde deste kızıl gül idim
Açıldım ele geldim soldum ise ne oldu
Alimler ulemalar medresede buldusa
Ben harabat içinde buldum ise ne oldu
İşit Yunus'u işit yine deli oldu hoş
Erenler manisine daldım ise ne oldu
(İstanbul,22.11.2000)
Yunus Emre

Karaman` da
Karaman da varlık dolu, Nurlanmıştır güzel yolu,
Aşıklar Yunus’un oğlu, Karaman da, Larende de...
***
Karaman da sağlık düzen, Görsün Aşıkların gezen,
İlim yollarında özen, Karaman da Larende de...
***
Karaman da çok Erenler, Mevlanayla hay dönerler,
Kültür sanatı severler, Karaman da Larende de...
***
Karaman’ın çok güzeli, Sazları okur gazeli,
Sadıklar gelmiş ezeli, Karaman da Larende de
***
Karaman da Yunus Hocam, Mehmet Beyim Lisan Amcam,
Mevlevi der gülüm goncam, Karaman da Larende de...
***
Aşık Mevlevi hep ağlar, Yunus un yolunda çağlar,
Ne güzeldir bahçe bağlar, Karaman da Larende de.
***
Aşık Mevlevi
Kaydeden: Erdal Canbulat - e.canbulat@chello.nl
Yunus Emre

Kendin Bilmek
Miskinlikte buldular kimde erlik var ise
Merdivenden ittiler yüksekten bakar ise
Gönül yüksekte gezer dem be-dem yoldan azar
Dış yüzüne o sızar içinde ne var ise
Ak sakallı bir koca bilemez hali nice
Emek yemesin hacca bir gönül yıkar ise
Sağır işitmez sözü gece sanır gündüzü
Kördür münkirin gözü alem münevver ise
Gönül çalab'ın tahtı gönüle çalab baktı
İki cihan bed-bahtı kim gönül yıkar ise
Sen sana ne sanırsan ayrığa da onu san
Dört kitabın ma'nisi budur eğer var ise
Bildik gelenler geçmiş konanlar geri göçmüş
Aşk şarabından içmiş kim ma'ni duyar ise
Yunus yoldan azıban yüksek yerde durmasın
Sinle sırat görmeye sevdiği didar ise
Yunus Emre


Kıyamet
Anmazmısın sen şol günü cümle alem uryan ola
Ne ata oğula baka ne kardaştan derman ola
Dağlar yerinden ayrıla heybetinden gök yarıla
Yıldızın bendi kırıla yere düşe perran ola
Malik tamuya çağıra zebaniler saf saf dura
Korkusundan yer yarıla titreyü ben hayran ola
Malik eder hey hey tamu kıyameti gördün ya'ni
Asileri getireler gire sende perran ola
Zebaniler yetip tuta getüre tamuya ata
Derü yanup sökük tuta dün gün işin efgan ola
Yunüs senin ki bu sözün kan yaşıla doldu gözün
Ol hazrete tuta yüzün yine derman andan ola
Yunus Emre

Mezar
Sabah mezarlığa vardım,
Baktım herkes ölmüş yatar,
Her biri çâresiz olup,
Ömrünü yitirmiş yatar.
Kimi yiğit, kimi koca,
Kimi vezir kimi hoca,
Gündüzleri olmuş gece,
Karanlığa girmiş yatar.
Vardım onların katına,
Baktım ecel heybetine,
Ne yiğitler muradına,
Daha ermemiş yatar.
Nicelerin bağrın deler,
Kurtlar üstünde gezeler,
Gepegencecik tâzeler,
Gül gibice solmuş yatar.
Yarı kalmış tüm işleri,
Dökülmüş inci dişleri,
Dağılmış sırma saçları,
Hep yerlere düşmüş yatar.
Çürüyüp durur tenleri,
Hakka ulaşmış canları,
Görmez misin sen bunları?
Nöbet bize gelmiş yatar.
Yunus Emre



Neylesin Yunus
İçin dışın mundar iken
dost neylesin senin ile
gözün gönlün nefsi hava
Aşk neylesin senin ile
Zakir ile yoldaş olup
Sadıklara yar olmadın
olmaz yere verdin gönül
Dost neylesin senin ile
Dünya gözün ruşen edip
Gönül gözün kör eyledin
Zulmet dolucak gönlüne
Nur neylesin senin ile
Gerçek ere derviş gerek
Doldu cihan dava ile
Duydun ise aslın işi
Kal neylesin senin ile
Dostlugu sanma hemen
olur suret dizmek ile
Dilde ise senin işin
Hal neylesin senin ile
Dostun hoş derdi ile
merdana sür devranını
dost değilsen dost yolunda
Ar neylesin senin ile!
Yunus Emre



Ölüm
Sabahın sinleye vardım gördüm cümle ölmüş yatar
Her biri bi çare olmuş ömrün yayı varmış yatar
Vardım bunların katına baktım ecel heybetine
Nice yiğit muradına eremeyiben ölmüş yatar
Yemiş kurt kuş bunu keler nicelerin bağrın deler
Şol ufacık na-resteler gül gibice solmuş yatar
Tuzağa düşmüş tenleri hakka ulaşmış canları
Görmezmisin sen bunları sıra bize gelmiş yatar
Esilmiş inci dişleri dökülmüş sarı saçları
Hepsinin bitmiş işleri emr-ü nemde ermiş yatar
Elleridir kınalı hep karavaşları şeker-leb
Kargı gibi uzun boylu gül yüzlü güzeller yatar
El bağlamıştır çoğusu hep Allah'tandır umusu
Taze kızdır kimisi alınmadan çoklar yatar
Gitmiş gözünün karası hiç işi yoktur durası
Kefen bezinin paresi sönüğe sarılmış yatar
Yunus gerçek aşık isen mülke suret bezeme gil
Mülke suret bezeyenler kara toprak olmuş yatar.
Yunus Emre



Riya
Sufiyim halk içinde tesbih elimden gitmez
Dilim ma'rifet söyler gönlüm hiç kabul etmez
Boynumda icazetim Riya ile taatım
Endişem ayrık yerde gözüm yolum gözetmez
Söylerim ma'rifeti saluslanırım katı
Miskinliğe dönmeye gönlümden kibir gitmez
Hoş dervişim sabrım yok dilimde inkarım çok
Kulağımdan gireni hergiz içim işitmez
Alem çıraktır sadır gönlüm bunu gözetir
Nideyim Hak korkusu hergiz içimden gitmez
Görenler elim öper tac'u hırkama bakar
Şöyle sanırlar beni zerrece günah etmez
Dışımda ibadetim sohbetim hoş taatım
İç pazarda gelince bin yıllık ayar etmez
Görenler sufi sanır selam verir utanır
Onca iş koparaydım eleriben güç yetmez
Dışım derviş içim boş dilim tatlı sözüm hoş
İlla ettiğim işi dinin değşiren etmez
Yunus eksikliğini Allah'ına arz eyle
Onun keremi çoktur sen ettiğin ol etmez.
Yunus Emre



Sen Derviş Olamazsın
***
Dervişlik der ki bana
Sen derviş olamazsın..
Gel ne diyeyim sana
Sen derviş olamazsın..
***
Dövene elsiz gerek
Sövene dilsiz gerek
Sen derviş olamazsın..
Derviş gönülsüz gerek
***
Derviş yunus gel imdi
Ummanlara dal imdi
Ummana dalmayınca
Sen derviş olamazsın.
***
Yunus Emre



Severim Ben Seni Candan İçeri
Severim ben seni candan içeri,
Yolum ötmez bu erkandan içeri.
Nereye bakar isem dopdolusun,
Seni kanda koyam benden içeri!
O bir dilberdürür yoktur nişanı
Nişan olur mu nişandan içeri.
Beni benden sorman, bende değülüven,
Suretim boş yürür dondan içeri.
Beni benden alana ermez elim,
Kadem kim basa sultandan içeri.
Tecelliden nasib erdi kimine,
Kiminin maksudu bundan içeri.
Kime didar gönülden şule değse
Onun şulesi var, günden içeri.
Senin aşkın beni benden alıptır,
Ne şirin dert bu; dermandan içeri.
Şeriat, tarikat yoldur varana,
Hakikat, marifet, andan içeri.
Süleyman kuş dilin bilir dediler
Süleyman var Süleyman'dan içeri.
Unuttum, din-diyanet kaldı benden.
Bu ne mezhepdürür, dinden içeri.
Dinin terkedenin küfürdür işi,
Bu ne küfürdür, imandan içeri.
Geçer iken, Yunus, şeş oldu dosta,
Ki kaldı kapıda andan içeri...
Yunus Emre



Severim Ben Seni Candan İçerü
Severim ben seni candan içerü
Yolum vardır bu erkandan içerü
Şeriat, tarikat yoludur varana
Hakikat meyvası andan içerü
Beni bende demen, bende değilim
Bir ben vardır bende, benden içerü
Süleyman kuş dilin bilür dediler
Süleyman var Süleyman'dan içerü
Tecelliden nasib erdi kimine
Kiminin maksudu bundan içerü
Senin aşkın beni benden aluptur
Ne şirin derd bu dermandan içerü
Miskin Yunus gözü tuş oldu sana
Kapunda bir kuldur senden içerü
Yunus Emre



Sırat
Yort ey gönül sen bir zaman asude farığ hoş yürü
Korkma kayıkma kimseden gussa vu gamdan boş yürü
Hakıykata bakar isen nefsin sana düşman yeter
Var imdi nefsin ile uruş savaş tokuş yürü
Nefstir eri yolda koyan yolda kalır nefse uyan
Ne işin var kimse ile nefsine kakı boş yürü
Diler isen bu dünyanın şerrinden olasın emin
Terkeyle bu kibr u kini hırkaya gir derviş yürü
İster isen bu dünyede ebedi sarhoş olasın
Aşk kadehin dolu getir oniki ay sarhoş yürü
Kimse bağına girmegil kimse gülünü dermegil
Var kendi ma'şukun ile bahçede ol alış yürü
Gönüllerde iğ olma gil mahfillerde çiğ olma gil
Çiğ nesnenin ne dadı var gel aşk oduna piş yürü
Yunus imdi hoş söylersin dinleyene şerheylersin
Halka nasihat satınca er ol yoluna koş yürü
Yunus Emre



Tövbe
Müslümanlar zemane yatlı oldu
Helal yenmez haram kıymetli oldu
Okuyan kur'ana kulak tutulmaz
Şeytanlar semirdi kuvvetli oldu
Haram ile hamir tuttu cihanı
Fesat işler eden hürmetli oldu
Kime kim Hak'tan haber verirsen
Bakaır başın salar huccetli oldu
Şagrit üstat ile arbede çalar
Oğul ata ile izzetli oldu
Fakirler miskinlikten çekti elin
Gönüller yıkıban hetbetli oldu
Peygamber yerine geçen hocalar
Bu halkın başına zahmetli oldu
Tutulmaz oldu peygamber hadisi
Halayık cümle Hak'tan utlu oldu
Yunus gel aşık isen tövbe eyle
Nasuh'a tövbe ucu kutlu oldu.
Yunus Emre


Unutmayalar
Arifler ortasında sofuluk satmayalar
Çün sufiye ihlas oldu aşka riya katmayalar
Ye gel bildiğinden ayıt yahut bilenlerden işit
Teslimin ucunu tutup hiç sözü uzatmayalar
Mumsuz baldır şeriat tortusus yağdır hakıykat
Dost için balı yağa ne için katmayalar
Kıymetin duyar isen neye değer iş bu dem
Erenlerin ma'nisin bilmeze satmayalar
Miskin Adem yanıldı uçmakta buğday yedi
İşi Hak'tan bilenler Şeytan'dan tutmayalar
Şirin hulklar eylegil tatlı sözler söyle gil
Sohbetlerde Yunus'u hergiz unutmayalar.
Yunus Emre


Yarab Bu Ne Derttir
Yarab bu ne derttir derman bulunmaz
Yar bu ne yaradır merhem bulunmaz
Benim garip gönlüm aşktan usanmaz
Varıp yare gider hiç geri dönmez..
Aşık olan gönül aşktan usanmaz
Ahiret korkusun bir pula saymaz
Aşk pazarıdır bu canlar satılır
satarsın bu canı hiç kimse almaz..
(dönüpte bakmaz)
Döne döne binbir öğüt verirler
Dünya malı ile gözün boyarlar
Aşık öldü deyu sala verirler
Ölen hayvan olur, Aşıklar ölmez.
Yunus Emre



Yol
Yar yüreğim yar, gör ki neler var,
Bu halk içinde bize gülen var.
Ko gülen gülsün, Hak bizim olsun,
Gaafil ne bilsin,Hakk'ı seven var.
Bu yol uzaktır menzili çoktur,
Geçidi yoktur derin sular var.
Girdik bu yola aşk ile bile,
Gurbetlik ile, bizi salan var.
Her kim merdane gelsin meydane,
Kalmasın cana kimde hüner var.
Yunus sen bunda meydan isteme,
Meydan içinde merdaneler var.
Yunus Emre



Yusuf; u Kaybettim
Yusuf; u kaybettim Kenan ilinde
Yusuf bulunur, Kenan bulunmaz
Bu aklı fikr ile Leyla bulunmaz
Bu ne yaredir ki çare bulunmaz
Aşkın pazarında canlar satılır
Satarım canımı alan bulunmaz
Yunus öldüdeyu selan verirler
Ölen beden imiş, aşıklar ölmez
Yunus Emre