![]() |
Yunus Emre şiirleri - Printable Version +- Dini Bilgi Forum (https://dinibilgi.info) +-- Forum: DiNi KONULAR&iSLAMi BiLGiLER (https://dinibilgi.info/forumdisplay.php?fid=25) +--- Forum: iSLAMi BiLGiLER (https://dinibilgi.info/forumdisplay.php?fid=39) +---- Forum: ilahi Sözleri (https://dinibilgi.info/forumdisplay.php?fid=51) +---- Thread: Yunus Emre şiirleri (/showthread.php?tid=1350) |
Yunus Emre şiirleri - SeliM35 - 10-11-2020 Sevgi insanda birleştirici, bütünleştirici bir eğilim niteliğindedir. Yunus Emre, sevgiyi Tanrı ve onun yarattığı tüm varlıklara karşı duyulan bir yakınlık, bir eğilim diye anlar. Sevginin ereği yüce Tanrı'ya ölümsüz olana kavuşmak, onun varlığında bütünlüğe ulaşmaktır. Tanrı insanla özdeş olduğundan kendini seven Tanrı'yı, Tanrı'yı seven kendini sever. Çünkü sevgi kendini başkasında, başkasını kendinde bulmaktır. Sevginin olmadığı yerde, öfke, kırgınlık, çözülme ve birbirinden kopukluk gibi olumsuz durumlar ortaya çıkar. Sevginin değerini yalnız seven bilir, sevmek de bir bilgelik, bir olgunluk işidir. Yeterince aydınlanmamış, Tanrı ışığından yoksun kalmış bir gönülde sevginin yeri yoktur. Bütün varlık türlerini birbirine bağlayan, onları tanrısal evrene yönelten sevgidir. Sevgi bir çıkar aracı olmadığından seven karşılık beklemez. Dost kişi gerçek seven kimsedir (âşık). Dost başka bir anlamda da Tanrı'dır, kişinin gönlünde ışıyan tözdür. Yunus Emre'de yaşamak tanrısal tözün bir yansıması olan evrende sevinç duymaktır. Çünkü, bütün varlık türlerinde Tanrı görünmektedir, bu nedenle severek, düşünerek yaşamayı bilen kimse her yerde Tanrı ile karşı karşıyadır. Yaşamak belli nesnelere bağlanmak, yalnız gelip geçici varlıkları edinmek için çırpınmak değildir. Böyle bir yaşama biçimi kişiyi tanrısal tözden uzaklaştırdığı gibi yetkinlikten, bilgelikten de yoksun kılar. Yunus Emre'nin dilinde bilge kişinin adı 'eren'dir. Eren barış içinde yaşamayı, bütün insanları kardeş görmeyi, kendini sevmeyeni bile sevmeyi bilen kişidir. Onun gönlü yalnız sevgiyle, dostluk duygularıyla doludur. Evreni bir tanrısal görünüş alanı olarak bildiğinden, erenin evrene karşı da sevgisi, saygısı vardır. Erenin gözünde insan bir küçük evrendir, büyük evren ise tanrısal tözün kuşattığı sonsuz varlık alanıdır. Eren olma aşamasına ulaşmış kişide erdem, alçakgönüllülük, eli açıklık, yetkinlik, olgunluk bir bütünlük içinde bulunur. Ölüm tinin gövdeden ayrılıp tanrısal kaynağa dönmesiyle gerçekleşir. Bu nedenle ölüm tinle gövde arasında bir ayrılıktır. Gerçekte ölüm yoktur, tinin ölümsüzlüğe ulaşması, yüce kaynağa dönüşü vardır. Çünkü, bütün varlık türleri tanrısal tözün yansıması olduğundan, salt ölüm de söz konusu değildir. Ölümün bir başka anlamı da bilgiden, erdemden, yetkinlikten, sevgiden yoksun kalmaktır. Yunus Emre'nin şiirinde Yeni-Platonculuk'tan kaynaklanan Tasavvuf öğretisinin bütün sorunları bulunur. Bunlara yeni bir çözüm getirmez, Yeni-Platonculuk'un yöntemine dayanarak yorumlar ileri sürer. Bu nedenle onun şiiri Yeni-Platonculuk'un Türkçe açıklanışıdır. Yunus Emre'nin edebiyat tarihi bakımından, önemli bir yanı da Anadolu'da, Türkçe şiir dilinin öncüsü olması ve tasavvuf sorunlarını yalın, kolay anlaşılır bir dille söyleyişi nedeniyledir. Şiirlerinin ölçüsü, Türkçe'nin ses yapısına uymayan 'aruz' olmakla birlikte söyleyişi akıcı, sürükleyici bir nitelik taşır. Tasavvufun en güç anlaşılır kavramlarını, Türkçe'nin ses yapısına uygun biçimde dile getirir, şiirinde duygu ve düşünce birliğinden oluşan bir derinlik görülür. Yer yer yalın halk söyleyişine yaklaşan dilinde anlam-uyum bağlantısı bütüncül bir içerik taşır. Ona göre önemli olan bir sözü etkili biçimde söylemektir. Bu nedenle sözün boş bir kavram olmaması, bir varlık sorununu, bir düşünceyi dile getirmesi gerekir. İnsan ancak söz söyleme yetisiyle insandır, konuşan Tanrı durumundadır. Yunus Emre'de Türkçe, şiir dili olma yanında, düşünceyi içeren, açıklayan bir odak özelliği kazanmıştır. Eserleri: Divan, (ö.s), 1943; Risaletü'n-Nushiye, (ö.s), 1965, ('Öğüt Kitapçığı'). Adem Oğlu Miskin Adem oğlanı,nefse zebun olmuşdur Hayvan canavar gibi,otlamağa kalmıştır Hergiz ölümün sanmaz,ölesi günin anmaz Bu dünyadan usanmaz,gaflet önin almışdur Oğlanlar öğüt almaz,yiğitler tevbe kılmaz Kocalar taat kılmaz,sarp rüzigar olmuştur Beğler azdı yolundan,bilmez yoksul halinden Çıktı rahmet gölünden,nefs gölüne dalmışdur Yunus sözi alimden,zinhar olma zalimden Korkadurın ölümden,cümle doğan ölmüşdür. Yunus Emre Ağaç Giderim ben yol sıra yavlak uzanmış bir ağaç Böyle lâtif böyle şirin gönlüm aydur birkaç sır aç Böyl’uzamak ne manâdır çünkü bu dünya fânîdir Bu fuzûllük nişânıdır gel beri miskinliğe geç Böyle lâtif beziniben böyle şirîn düzünüben Gönül Hakk’a uzanuban dilek nedir neye muhtâç Ağaç karır devrân döner kuş budağa birken konar Dahi sana kuş konmamış ne güvercin ne hod turaç Bir gün sana zevâl ere yüce kaddin ine yere Budakların oda gire kaynaya kazan kıza saç Er sırrıdır sırrın senin er yeridir yerin senin Ne yerdedir yerin senin sana sorarım ey ağaç Yunus Emre sen bir nice eksikliğin yüz bin onca Kur’ağaca yol sorunca teferrüclen yoluna geç Yunus Emre Ah Nefis Girdim Aşkın denizine bahrılayın yüzer oldum Geştediben denizler Hızır'layın gezer oldum Cemalini gördüm düşte çok aradım yazda kışta Bulamadım dağda taşta denizleri süzer oldum Sordum deniz malikine ırak değil salığına Girdim gönül sınığına gönülleri düzer oldum Viran gönlüm eyledim şar bunculayın şar nerde var Haznesinden aldım gevher dükkan yüzün bozar oldum Ben ol dükkan-dar kuluyum gevherler ile doluyum Dost bağının bülbülüyüm budaktab gül üzer oldum Ol budakta biter iman iman bitse gider güman Dün gün isim budur heman nefsime bir tatar oldum Canım bu tene gireli nazarım yoktur altına Düştüm ayaklar altına topraklayın tozar oldum Tenim toprak tozar yolca nefsim iltir beni önce Gördüm nefsin burcu yüce kazma aldım kazar oldum Kaza kaza indim yere gördüm nefsin yüzü kara Hümeti yok resul'lere bentlerini bozar oldum Bu nefs ile dünya fani bu dünyaya gelen hanı Aldattın ey dünya beni işlerinden bezer oldum Yunus sordu girdi yola kamu gurbetleri bile Kendi ciğerim kanıyla vasf-ı halim yazar oldum Yunus Emre Ah Ölüm Yalancı dünyaya konup göçenler Ne söylerler ne bir haber verirler Üzerinde türlü otlar bitenler Ne söylerler ne bir haber verirler Kiminin başında biter ağaçlar Kiminin başında sararır otlar Kimi masum kimi güzel yiğitler Ne söylerler ne bir haber verirler Toprağa gark olmuş nazik tenleri Söylemeden kalmış tatlı dilleri Gelin duadan unutman bunları Ne söylerler ne bir haber verirler Yunus derki gör taktirin işleri Dökülmüştür kirpikleri kaşları Başları ucunda hece taşları Ne söylerler ne bir haber verirler Yunus Emre Ahır Zaman İşidün ey ulular,Ahır zaman olusar Sağ müslüman seyrekdür,Ol da güman olusar Danışman okur tutmaz,Derviş yolun gözetmez Bu halk öğüt işitmez,Ne sarp zaman olısar Gitti beyler mürveti,Binmişler birer atı Yediğü yoksul eti,içtiğü kan olısar Ne acayip sergüzeştler,Bağrım dolu serzenişler Durmaz akar kanlı yaşlar,Aksa gerek şimden gerü. Yunus Emre Aşık Kendi Kanını Helal kıldı ma'şuka aşık kendi kanını Ma'şuk nakşından okur aşk eri Kur'anını Yardan ayrı olunca asılıp ölmek yeğdir Aşık kendi bırakır boynuna urganını Gitmez aşık gözünden hergiz ma'şuk hayali Nitekim zilha verir Yusuf'un nişanını Dirlik budur aşıka ma'şuk yolunda öle Sorarlar ise aydam aşıkın burhanını Belkıys ile Süleyman aşka düştü bir zaman İsteyip bulmadılar bu derdin dermanını Gökteki Harut Marut aşk için indi yere Zühre yüzün görecek unuttu Rahman'ını Güzaf görmen siz aşkı kime oğradı ise Sultanı iltir baştan yitirir hanmanını Ferhat bu aşk yolunda başın külünge tuttu Hüsrev Şirin derdinden dosta verdi canını Leyli'yle Mecnun işi acebdür ( ür ) bu halka Abdürrezzak terk etti aşk için imanını Zemane vefaları cefa gelir yunüs'a Bir doğru yer bulucak fidi kılar canını Yunus Emre Aşıkmı Diyem Erenlerin gönlünde ol sultan dükkan açtı Nice bizim gibiler anda konuban geçti Cümle erenler uçtu dağlar yazılar geçti Aşk kazanına düştü kaynayıbanı pişti Bu dünyanın meseli benzer murdar gövdeye İtler gövdeye düştü Hak dostu kodu geçti Aşıkmı diyem ona can terkini urmadı Aşık ona diyeler kim melamete düştü Yine esridi Yunus Taptuk yüzün görelden Meğer onun gölünden bir cur'a şerbet içti Yunus Emre Aşk'ın Beni Gözüm seni görmek için elim sana ermek için Bu gün canım yolda kodum yarın seni bulmak için Bu gün canım yolda koyam yarın ivazın veresin Arz eyleme uçmağını hiç arzum yok uçmak için Benim uçmak neme gerek hergiz gönlüm ona bakmaz İşbu benim zarılığım değildürür bir bağ için Uçmak uçmağım dediğin mü'minleri yeltediğin Vardır ola bir kaç huri arzum yoktur koçmak için Bunda dahi verdin bize ol huriyi çiftü helal Ondan geçti arzum tamam arzum sana ermek için Sufilere ver sen onu bana seni gerek seni Haşa ben terkedem seni şol bir evle çardak için Yunus hasretdürür sana hasretini göster ona İşin zulüm değil ise dad eylegil istedi çün. Yunus Emre Aşk İşidin ey yârenler Kıymetli nesnedir aşk Değmelere bitinmez Hürmetli nesnedir aşk Dağa düşer kül eyler Gönüllere yol eyler Sultanları kul eyler Hikmetli nesnedir aşk Kime kim vurdu ok Gussa ile kaygu yok Feryad ile âhı çok Firkatli nesnedir aşk Denizleri kaynatır Mevce gelir oynatır Kayaları söyletir Kuvvetli nesnedir aşk Miskin Yunus neylesin Derdin kime söylesin Varsın dostu toylasın Lezzetli nesnedir aşk Yunus Emre Aşk Ateşi Girdim aşkın denizine bahrılayın yüzer oldum Geştediben denizleri Hızır'layın gezer oldum Cemalini gördüm düşte çok aradım yazda kışta Bulamadım dağda taşta denizleri süzer oldum Sordum deniz malikine ırak değil salığına Girdim gönül sınığına gönülleri düzer oldum Viran gönlüm eyledim şar bunculayın şar nerde var Haznesinden aldım gevher dükkan yüzün bozar oldum Ben ol dükkan-dar kuluyum gevherler ile doluyum Dost bağının bülbülüyüm budaktan gül üzer oldum Ol budakta biter iman iman bitse gider güman Dün gün isim budur heman nefsime bir Tatar oldum Canım bu tene gireli nazarım yoktur altına Düştüm ayaklar altına topraklayın tozar oldum Tenim toprak tozar yolca nefsim iltir beni önce Gördüm nefsin burcu yüce kazma aldım kazar oldum Kaza kaza indim yere gördüm nefsin yüzü kara Hümeti yok Peygamber'e bentlerini bozar oldum Bu nefs ile dünya fani bu dünyaya gelen hanı Aldattın ey dünya beni işlerinden bezer oldum Yunus sordu girdi yola kamu gurbetleri bile Kendi ciğerim kanıyla vasf-ı halim yazar oldum Yunus Emre Aşk Bezirganı Aşk bezirganı Sermaye canı Bahadır gördüm Cana kıyanı Zehi bahadır Can terkin urur Kılıç mı keser Himmet giyeni Kamusun bir gör Kemterin er gör Alu görmegil Palas giyeni Tez çıkarırlar Fevkal'ulaya Bin isa gibi Dünya yakanı Tez indirirler Tahtesseraya Bir karun gibi Dünya kovanı Aşık olanın Nişanı vardır Melamet olur Belli beyanı Yunus Emre Aşkın Aldı Benden Beni Aşkın aldı benden beni Bana seni gerek seni Ben yanarım dün ü günü Bana seni gerek seni Ne varlığa sevinirim Ne yokluğa yerinirim Aşkın ile avunurum Bana seni gerek seni Aşkın aşıklar oldurur Aşk denizine daldırır Tecelli ile doldurur Bana seni gerek seni Aşkın şarabından içem Mecnun olup dağa düşem Sensin dünü gün endişem Bana seni gerek seni Sufilere sohbet gerek Ahilere ahret gerek Mecnunlara Leyla gerek Bana seni gerek seni Eğer beni öldüreler Külüm göğe savuralar Toprağım anda çağıra Bana seni gerek seni Cennet cennet dedikleri Birkaç köşkle birkaç huri İsteyene Ver anları Bana seni gerek seni Yunus'dürür benim adım Gün geçtikçe artar odum İki cihanda maksudum Bana seni gerek seni Yunus Emre Behey Kardaş Be hey kardaş hakk'ı bulammı dersin, Hakk'a yarar amel işlemeyince Tarikat sırrına eremmi dersin, Kamil mürşid sana söylemeyince. Özenirsen gardaş, tevhide özen. Tevhiddir nefsinin kal'asın bozan Hiç kendi kendine kaynarmı kazan Çevre yanın ateş eylemeyince. Değme kişi gönül evin düzemez Hakk'ın taktirini kimse bozamaz. Tarikat ummandır dalıp yüzemez, Aşkın deryasını boylamayınca. Aşkım galip geldi yüreğim harlar Aşık olan ar-ı namusu neyler Behey yunus sana söyleme derler Ya ben öleyimmi söylemeyince. Yunus Emre Ben Dervişim Diyene Bir Ün Edesim Gelir Ben dervişim diyene, bir ün edesim gelir Seğirdüben sesine, varıp yetesim gelir Sırat kıldan incedir, kılıçtan keskincedir Varıp anın üstüne, evler yapasım gelir Altında gayya vardır, içi nar ile pürdür Varuben ol gölgede, biraz yatasım gelir Oda gölgedir deyu, ta'n eylemen hocalar Hatırınız hoş olsun, biraz yanasım gelir Ben günahımca yanam, rahmet suyunda yunam İki kanat takınam, biraz uçasım gelir Andan Cennete varam, Cennette huriler görem Huri gılmanı, bir bir koşasım gelir Derviş Yunus bu sözü, eğri büğrü söyleme Seni sigaya çeken bir Molla kasım gelir Yunus Emre BenYürürüm Yana Yana Ben yürürm yana yana Aşk boyadı beni kana Ne akîlem ne divâne Gel gör beni aşk neyledi Gâh eserim yeller gibi Gâh tozarım yollar gibi Gâh akarım seller gibi Gel gör beni aşk neyledi Akarsulayın çağlarım Dertli ciğerim dağlarım Şeyhim anuban ağlarım Gel gör beni aşk neyledi Ya elim al kaldır beni Ya vaslına erdir beni Çok ağlattın güldür beni Gel gör beni aşk neyledi Ben yürürüm ilden ile Şeyh anarım dilden dile Gurbette halim kim bile Gel gör beni aşk neyledi Mecnun oluban yürürüm O yâri düşte görürüm Uyanıp melûl olurum Gel gör beni aşk neyledi Miskin Yunus bîçâreyim Baştan ayağa yâreyim Dost ilinden âvâreyim Gel gör beni aşk neyledi Yunus Emre Bilmediler Hakiykatin ma'nisin şerh ile bilmediler Erenler bu dirliği riye dirilmediler Hakiykat bir denizdir şeriattır gemisi Çoklar gemiden çıkıp denize dalmadılar Bular geldi tapıya şeriat tuttu durur İçeri giribeni ne varın bilmediler Dört kitabı şerh eden asıdır hakıykatte Zira tevsir okuyup ma'nisin bilmediler Yunus adın sadıktır bu yola geldin ise Adın değşirmeyenler bu yola gelmediler. Yunus Emre Birgün Vaktinize hazır olun, Ecel varır gelir Birgün Emanettir kuşa canın Sahib vardır alır birgün Nice bin kerre kaçarsın yedi deryalar geçersin pervaz vuruban kaçarsın Ecel seni bulur birgün iş bu meclie gelmeyen anıp nasihat almayan eliften bayı bilmeyen okur kişi olur birgün tutmaz olur tutan eller çürür şu söyleyen diller sevip kazandıgın mallar varislere kalır birgün Yunus sözün bunu söyler aşkın Deryasını boylar Şu yüce köşkler saraylar Viran olur kalır Bİrgün! Yunus Emre Çağırayım Mevlam Seni Dağlar ile taşlar ile Çağırayım Mevlâm seni Seherlerde kuşlar ile Çağırayım Mevlâm seni Sular dibinde mâhiyle Sahralarda âhû ile Abdal olup yâhû ile Çağırayım Mevlâm seni Gök yüzünde İsâ ile Tûr dağında Mûsâ ile Elindeki asâ ile Çağırayım Mevlâm seni Derdi öküş Eyyûb ile Gözü yaşlı Ya’kûb ile Ol Muhammed mahbûb ile Çağırayım Mevlâm seni Bilmişim dünya halini Terk ettim kıyl ü kâlini Baş açık ayak yalını Çağırayım Mevlâm seni Yûnus okur diller ile Ol kumru bülbüller ile Hakkı seven kullar ile Çağırayım Mevlâm seni Yunus Emre Çalap Okulu Söylememek harcısı söylemeğin hasıdır Söylemeğin harcısı gönüllerin pasıdır Gönüllerin pasını gel sileyim der isen Şol sözü söylegil kim sözün hülasasıdır Kul'il hak-dedi Çalap sözü doğru diyene Bu gün yalan söyleyen erte utanasıdır Cümle yaratılmışa bir göz ile bakmayan Şer'in evliyasıysa hakıykatte asidir Şeriat haberini şerh ile aydam işit Şeriat bir gemidir hakıykat deryasıdır Ol geminin tahtası her nice muhkem ise Deniz merci kat olsa tahta uşanasıdır Bundan içeri haber işit aydayım ey yar Hakiykatin kafiri şer'in evliyasıdır Biz talip-ilimleriz aşk kitabın okuruz Çalap müderris bize aşk hod medresesidir Evliya safa-nazar edeli günden beri Hasıl oldu yunus'a her ne kim veyasıdır. Yunus Emre Çıktım Erik Dalına Çıktım erik dalına Anda yedim üzümü Bostan ıssı kakıyıp Der ne yesin kozumu Uğruluk yaptı bana Bühtan eyledim ona Çerçi de geldiaydur Hani aldın gözünü Kerpiç koydum kazana Poyraz ile kaynattım Nedir diye sorana Bandım verdim özümü İplik verdim cullaha Sarıp yumak etmemiş Becid becid ısmarlar Gelsin alsın bezini Bir serçenin kanadın Kırk katıra yükledim Çift dahi çekemedi Şöyle kaldı kazını Yunus bir söz söylemiş Hiç bir söze benzemez Münafıklar elinden Örter mana yüzünü Yunus Emre Dermanım Allah Tenimden canım süzülür,iki gözlerim süzülür Dilim tetiği bozulur,Allah sana yalvaralım Salacımı götürdüler,Musallaya yatırdılar Görklü tekbir getirdiler,Allah sana yalvaralım Varıp mülketime düşüp,indirdiler beni şeşip Toprağım örterler eşip,Allah sana yalvaralım Topraklara düşürdüler,el toprağa üşürdüler Taşlar ile bastırdılar,Allah sana yalvaralım Kaldım bir karanlık yerde,ayrığı varmaz o yerde Sataştım bir acep derde,Allah sana yalvaralım. Yunus Emre Derviş Yunus Tabtuk dergahından feyizler alan, Yanan Yunus idi,o derviş Yunus... Gönlünü derya,ummanlara salan, Dalan Yunus idi,o derviş Yunus... *** Gezer idi; iki Arşı alayı, Sevgi ile yoğururdu mayayı, Barış, Hoşgörü bir edip davayı, Bulan Yunus idi,O derviş Yunus *** Yetmiş üçe hep, bir nazar eyleyen, Herdem Hakkı hakikatı söyleyen , Aşk elinden kendin heder eyleyen, Kanan Yunus idi, o dervişYunus ... *** O bilmezdi kin ile kem hiddeti, Diler idi;Kahhar Haktan mededi, Şu fani dünyaya mehil vermedi, Canan Yunus idi,O derviş Yunus. *** Aşık Çağlari Amsterdam - Hollanda Yunus Emre Dervişlik Tehî görmen kimseyi hiç kimsene boş değil Eksiklik ile nazar erenlere hoş değil Gönlünü derviş eyle dost ile biliş eyle Aşk ile eri şol manâda derviş içi boş değil Derviş bilir dervişi Hak yoluna durmuşu Dervişler hümâ kuşu çaylak u baykuş değil Dervişlik aslı cândan geçti iki cihândan Haber verir sultandan bellidir yad kuş değil Ey Yunus Hakk’ı bilen söylemez hergiz yalan İkilik ile gelen doğru yol bulmuş değil Yunus Emre Dolanış Bu fena mülkünde ben nice nice hayran olam Ye nice handan olam ye nice bir giryan olam Geh feleklerden meleklerden dileklerden dileyem Gah arş u şemste gerdun olam gerdan olam Adımım attım yedi dört onsekizden ben öte Dokuzu yolda kodum şah emrine ferman olam Dost ferah kıldı terahtan ben teberra eyledim Suret-i insan olam hem can olam hem kan olam Gah bir müfti müderris geh mümeyyiz gah temiz Gah bir müdbir-ü nakıs (naks) ile noksan olam Gah batn-ı hut içinde Yunus ile söyleşem Geh çıkam arş üzere bir can olam Selman olam Gah inem esfellere şeytan ile şerler düzem Geh çıkam arş üzre vü seyran (olam) cevlan olam Gah işidirem işitmezem işümezem aceb Nice bir nisyan olam hayvan olam insan olam Gah ma'kuulat-ı mahsulat takrir-ü beyan Gah maksurat olam geh sahib-i Keyvan olam Nice bir surette insan ü sıfatta canver Nice bir tilki olam ya kurt u ya arslan olam Nice bir tecrid ü ferd ü mücerred münferid Ye nice (cin) nice ins ü nice bir şeytan olam Nice bir aşk meydanında nefs atın seyittirem Ye nice bir başımı tup eyleyip çevgan olam Gah birlik içre birlik eyleyem ol bir ile Geh dönem derya olam katre olam umman olam Gah düzahta yanam Fir'avn ile Haman ile Gah cennete varam gılman ile Rıdvan olam Gah bir gaazi olam Efrenk ile cenk eyleyem Geh dönem Efrenk olam nisyan ile isyan olam Gah ola odlar yakam diler yıkam canlar yakam Gah varam arşa çıkam geh şah u geh sultan olam Nice bir dertler ile odlara yanam yakılam Nice bir şakir olam zakir olam mihman olam Gönlümün gencine renc irgörmeden bir yol bulam Yahu deryaya girem bi reng ü bi elvan olam Ye nice bir ben diyem sensin diyem utanmadan Ye nice deksiz olam dilsiz olam hayran olam Nice bir balçıkt' olan alçakta olam har olam Gah varam gevher olam yakuut olam mercan olam Ademilikten çıkam uçam melekler mülküne Levn olam bi levn olam geh kevn olam bi kan olam Gah zındandan çıkam azad olam abad olam Geh yine der-ban olam mahbus olam zindan olam Dar olam girdar olam Mansur olam ber-dar olam Ten olam hem can olam hem in olam hem an olam Yunus'a Taptuğ u Saltuğ u Barak'tandır nasib Çün gönülden cuş kıldı ben nice pinhan olam Yunus imdi bu sözüben aşıka di aşıka Kim sana ben sıdk olam hem derd ü hem derman olam Gah halis gah muhlis olam uş Furkaan ile Gah Rahman'ur-Rahim ya Hayy ü ya Mennan olam Geh dönem bir şems olam zerremde yüzbin arş ola Geh yien tuğyn olam alemlere tufan olam Evveli Hu ahırı Hu ya Hu illa Hu olam Evvel ahır ol kala vu ' Men aleyha fan ' olam Yunus Emre Yunus Emre Dost Kevser havuzuna dalanlar,Ölmezden öndün ölenler Nefsini düşman bilenler,Konar tuba dallarına Alem düşman olur ise,Beni dost'tan ırımaya Dost kanda ise ben anda,Düşmanlık arımaya Dost ehli bizim ile hem,Dost burdadır bize ne gam Yüz bin cehd ederse düşman,Dost mahfili duramaya Düşman bana nide bile,İşim gücün dost'tan yana Dost makamı can içinde,düşman eli eremeye Kime kim dost kapı aça,Düşmanı elinden kaça Yunus ağzı güher saça,Değme arif değemeye. Yunus Emre Gel Gör Beni Aşk Neyledi Ben yürürüm yane yane Aşk boyadı beni kane ne akilem ne divane gel gör beni aşk neyledi akar sulayın çağlarım dertli ciğerim dağlarım Şeyhim anuban ağlarım gel gör beni aşk neyledi miskin yunus bi'çareyim dost ilinden avareyim gell gör beni aşk neyledi Yunus Emre Geldi Geçti Ömrüm Benim Geldi geçti ömrüm benim Şol yel esip geçmiş gibi Hele bana şöyle gelir Şol göz yumup açmış gibi İş bu söze Hak tanıktır Bu can gövdeye konuktur Bir gün ola çıka gide Kafesten kuş uçmuş gibi Miskin adem-oğlanını Benzetmişler ekinciye Kimi biter kimi yiter Yere tohum saçmış gibi Bu dünyada bir nesneye Yanar içim göynür gibi Yiğit iken ölenlere Gök ekini biçmiş gibi Bir hastaya vardın ise Bir içim su verdin ise Yarın anda karşı gele Hak şarabın içmiş gibi Bir miskini gördün ise Bir eskice verdin ise Yarın anda sana gele Hulle donun biçmiş gibi Yunus Emre bu dünyada İki kişi kalır derler Meger Hızır, İlyas ola Ãb-i hayat içmiş gibi Yunus Emre Göçtü Kervan Kaldık Dağlar Başında Ah nice bir uyursun uyanmaz mısın Göçtü kervan kaldık dağlar başında Çağrışı tellallar inanmaz mısın Göçtü kervan kaldık dağlar başında Emr-i hac göçeli hayli zamandır Muhammed cümleye dindir imandır Delilsiz gidilmez yollar yamandır Göçtü kervan kaldık dağlar başında Yunus sen bu dünyaya niye geldin Gece gündüz Hakkı zikretsin dilin Enbiyaya uğramaz ise yolun Göçtü kervan kaldık dağlar başında Yunus Emre Gönlümden Yunus Geçer Cennette huriler gezer, Huriden ahdim geçer. Ahde hikmet ne gerek, Gönlümden Yunus geçer. Şol dağdan ırmak akar, Irmaktan bahtım geçer. Bahta hayret ne gerek, Gönlümden Yunus geçer. Beytullah’a güneş doğar, Güneşten cânım geçer. Câna zulmet ne gerek, Gönlümden Yunus geçer. Selçuk Uzman tarafından Yunus'a yazılmıştır... Yunus Emre Hak Bir Gönül Verdi Bana Hak bir gönül verdi bana Ha demeden hayrân olur Bir dem gelir şâdân olur Bir dem gelir giryân olur Bir dem sanasın kış gibi Şol zemheri olmuş gibi Bir dem beşâretden doğar Hoş bağ ile bostân olur Bir dem gelir söyleyemez Bir sözü şerh eyleyemez Bir dem dilinden dür döker Dertlilere dermân olur Bir dem çıkar arş üzere Bir dem iner taht-es-serâ Bir dem sanasın katredir Bir dem taşar ummân olur Bir dem cehâletde kalır Hiç nesneyi bilmez olur Bir dem dalar hikmetlere Câlînus u Lokmân olur Bir dem dev olur yâ peri Vîrâneler olur yeri Bir dem uçar Belkîs ile Sultân-ı ins ü cân olur Bir dem varır mescidlere Yüz sürer anda yerlere Bir dem varır deyre girer İncil okur ruhbân olur Bir dem gelir Îsâ gibi Ölmüşleri diri kılar Bir dem girer kibr evine Fir'avn ile Hâmân olur Bir dem döner Cebrâil'e Rahmet saçar her mahfile Bir dem gelir gümrâh olur Miskin Yunus hayrân olur Yunus Emre İlim İlim Bilmektir Okumakdan mana ne Kişi hak'kı bilmektir çün okudun bilmezsin Ha bir kuru emekdür yiğirmi dokuz hece Okusan uçtan uca Sen hep elif dersin hoca Manası ne demekdür yunus emre der hoca gerekse var bin hacca hepisinden iyice bir gönüle girmekdür Yunus Emre İster İdim Allah'ı İster idim Allah'ı buldum ise ne oldu Ağlar idim dün ü gün güldüm ise ne oldu Erenler meydanında yuvarlanır top idim Padişah çevganında kaldım ise ne oldu Erenler sohbetinde deste kızıl gül idim Açıldım ele geldim soldum ise ne oldu Alimler ulemalar medresede buldusa Ben harabat içinde buldum ise ne oldu İşit Yunus'u işit yine deli oldu hoş Erenler manisine daldım ise ne oldu (İstanbul,22.11.2000) Yunus Emre Karaman` da Karaman da varlık dolu, Nurlanmıştır güzel yolu, Aşıklar Yunus’un oğlu, Karaman da, Larende de... *** Karaman da sağlık düzen, Görsün Aşıkların gezen, İlim yollarında özen, Karaman da Larende de... *** Karaman da çok Erenler, Mevlanayla hay dönerler, Kültür sanatı severler, Karaman da Larende de... *** Karaman’ın çok güzeli, Sazları okur gazeli, Sadıklar gelmiş ezeli, Karaman da Larende de *** Karaman da Yunus Hocam, Mehmet Beyim Lisan Amcam, Mevlevi der gülüm goncam, Karaman da Larende de... *** Aşık Mevlevi hep ağlar, Yunus un yolunda çağlar, Ne güzeldir bahçe bağlar, Karaman da Larende de. *** Aşık Mevlevi Kaydeden: Erdal Canbulat - e.canbulat@chello.nl Yunus Emre Kendin Bilmek Miskinlikte buldular kimde erlik var ise Merdivenden ittiler yüksekten bakar ise Gönül yüksekte gezer dem be-dem yoldan azar Dış yüzüne o sızar içinde ne var ise Ak sakallı bir koca bilemez hali nice Emek yemesin hacca bir gönül yıkar ise Sağır işitmez sözü gece sanır gündüzü Kördür münkirin gözü alem münevver ise Gönül çalab'ın tahtı gönüle çalab baktı İki cihan bed-bahtı kim gönül yıkar ise Sen sana ne sanırsan ayrığa da onu san Dört kitabın ma'nisi budur eğer var ise Bildik gelenler geçmiş konanlar geri göçmüş Aşk şarabından içmiş kim ma'ni duyar ise Yunus yoldan azıban yüksek yerde durmasın Sinle sırat görmeye sevdiği didar ise Yunus Emre Kıyamet Anmazmısın sen şol günü cümle alem uryan ola Ne ata oğula baka ne kardaştan derman ola Dağlar yerinden ayrıla heybetinden gök yarıla Yıldızın bendi kırıla yere düşe perran ola Malik tamuya çağıra zebaniler saf saf dura Korkusundan yer yarıla titreyü ben hayran ola Malik eder hey hey tamu kıyameti gördün ya'ni Asileri getireler gire sende perran ola Zebaniler yetip tuta getüre tamuya ata Derü yanup sökük tuta dün gün işin efgan ola Yunüs senin ki bu sözün kan yaşıla doldu gözün Ol hazrete tuta yüzün yine derman andan ola Yunus Emre Mezar Sabah mezarlığa vardım, Baktım herkes ölmüş yatar, Her biri çâresiz olup, Ömrünü yitirmiş yatar. Kimi yiğit, kimi koca, Kimi vezir kimi hoca, Gündüzleri olmuş gece, Karanlığa girmiş yatar. Vardım onların katına, Baktım ecel heybetine, Ne yiğitler muradına, Daha ermemiş yatar. Nicelerin bağrın deler, Kurtlar üstünde gezeler, Gepegencecik tâzeler, Gül gibice solmuş yatar. Yarı kalmış tüm işleri, Dökülmüş inci dişleri, Dağılmış sırma saçları, Hep yerlere düşmüş yatar. Çürüyüp durur tenleri, Hakka ulaşmış canları, Görmez misin sen bunları? Nöbet bize gelmiş yatar. Yunus Emre Neylesin Yunus İçin dışın mundar iken dost neylesin senin ile gözün gönlün nefsi hava Aşk neylesin senin ile Zakir ile yoldaş olup Sadıklara yar olmadın olmaz yere verdin gönül Dost neylesin senin ile Dünya gözün ruşen edip Gönül gözün kör eyledin Zulmet dolucak gönlüne Nur neylesin senin ile Gerçek ere derviş gerek Doldu cihan dava ile Duydun ise aslın işi Kal neylesin senin ile Dostlugu sanma hemen olur suret dizmek ile Dilde ise senin işin Hal neylesin senin ile Dostun hoş derdi ile merdana sür devranını dost değilsen dost yolunda Ar neylesin senin ile! Yunus Emre Ölüm Sabahın sinleye vardım gördüm cümle ölmüş yatar Her biri bi çare olmuş ömrün yayı varmış yatar Vardım bunların katına baktım ecel heybetine Nice yiğit muradına eremeyiben ölmüş yatar Yemiş kurt kuş bunu keler nicelerin bağrın deler Şol ufacık na-resteler gül gibice solmuş yatar Tuzağa düşmüş tenleri hakka ulaşmış canları Görmezmisin sen bunları sıra bize gelmiş yatar Esilmiş inci dişleri dökülmüş sarı saçları Hepsinin bitmiş işleri emr-ü nemde ermiş yatar Elleridir kınalı hep karavaşları şeker-leb Kargı gibi uzun boylu gül yüzlü güzeller yatar El bağlamıştır çoğusu hep Allah'tandır umusu Taze kızdır kimisi alınmadan çoklar yatar Gitmiş gözünün karası hiç işi yoktur durası Kefen bezinin paresi sönüğe sarılmış yatar Yunus gerçek aşık isen mülke suret bezeme gil Mülke suret bezeyenler kara toprak olmuş yatar. Yunus Emre Riya Sufiyim halk içinde tesbih elimden gitmez Dilim ma'rifet söyler gönlüm hiç kabul etmez Boynumda icazetim Riya ile taatım Endişem ayrık yerde gözüm yolum gözetmez Söylerim ma'rifeti saluslanırım katı Miskinliğe dönmeye gönlümden kibir gitmez Hoş dervişim sabrım yok dilimde inkarım çok Kulağımdan gireni hergiz içim işitmez Alem çıraktır sadır gönlüm bunu gözetir Nideyim Hak korkusu hergiz içimden gitmez Görenler elim öper tac'u hırkama bakar Şöyle sanırlar beni zerrece günah etmez Dışımda ibadetim sohbetim hoş taatım İç pazarda gelince bin yıllık ayar etmez Görenler sufi sanır selam verir utanır Onca iş koparaydım eleriben güç yetmez Dışım derviş içim boş dilim tatlı sözüm hoş İlla ettiğim işi dinin değşiren etmez Yunus eksikliğini Allah'ına arz eyle Onun keremi çoktur sen ettiğin ol etmez. Yunus Emre Sen Derviş Olamazsın *** Dervişlik der ki bana Sen derviş olamazsın.. Gel ne diyeyim sana Sen derviş olamazsın.. *** Dövene elsiz gerek Sövene dilsiz gerek Sen derviş olamazsın.. Derviş gönülsüz gerek *** Derviş yunus gel imdi Ummanlara dal imdi Ummana dalmayınca Sen derviş olamazsın. *** Yunus Emre Severim Ben Seni Candan İçeri Severim ben seni candan içeri, Yolum ötmez bu erkandan içeri. Nereye bakar isem dopdolusun, Seni kanda koyam benden içeri! O bir dilberdürür yoktur nişanı Nişan olur mu nişandan içeri. Beni benden sorman, bende değülüven, Suretim boş yürür dondan içeri. Beni benden alana ermez elim, Kadem kim basa sultandan içeri. Tecelliden nasib erdi kimine, Kiminin maksudu bundan içeri. Kime didar gönülden şule değse Onun şulesi var, günden içeri. Senin aşkın beni benden alıptır, Ne şirin dert bu; dermandan içeri. Şeriat, tarikat yoldur varana, Hakikat, marifet, andan içeri. Süleyman kuş dilin bilir dediler Süleyman var Süleyman'dan içeri. Unuttum, din-diyanet kaldı benden. Bu ne mezhepdürür, dinden içeri. Dinin terkedenin küfürdür işi, Bu ne küfürdür, imandan içeri. Geçer iken, Yunus, şeş oldu dosta, Ki kaldı kapıda andan içeri... Yunus Emre Severim Ben Seni Candan İçerü Severim ben seni candan içerü Yolum vardır bu erkandan içerü Şeriat, tarikat yoludur varana Hakikat meyvası andan içerü Beni bende demen, bende değilim Bir ben vardır bende, benden içerü Süleyman kuş dilin bilür dediler Süleyman var Süleyman'dan içerü Tecelliden nasib erdi kimine Kiminin maksudu bundan içerü Senin aşkın beni benden aluptur Ne şirin derd bu dermandan içerü Miskin Yunus gözü tuş oldu sana Kapunda bir kuldur senden içerü Yunus Emre Sırat Yort ey gönül sen bir zaman asude farığ hoş yürü Korkma kayıkma kimseden gussa vu gamdan boş yürü Hakıykata bakar isen nefsin sana düşman yeter Var imdi nefsin ile uruş savaş tokuş yürü Nefstir eri yolda koyan yolda kalır nefse uyan Ne işin var kimse ile nefsine kakı boş yürü Diler isen bu dünyanın şerrinden olasın emin Terkeyle bu kibr u kini hırkaya gir derviş yürü İster isen bu dünyede ebedi sarhoş olasın Aşk kadehin dolu getir oniki ay sarhoş yürü Kimse bağına girmegil kimse gülünü dermegil Var kendi ma'şukun ile bahçede ol alış yürü Gönüllerde iğ olma gil mahfillerde çiğ olma gil Çiğ nesnenin ne dadı var gel aşk oduna piş yürü Yunus imdi hoş söylersin dinleyene şerheylersin Halka nasihat satınca er ol yoluna koş yürü Yunus Emre Tövbe Müslümanlar zemane yatlı oldu Helal yenmez haram kıymetli oldu Okuyan kur'ana kulak tutulmaz Şeytanlar semirdi kuvvetli oldu Haram ile hamir tuttu cihanı Fesat işler eden hürmetli oldu Kime kim Hak'tan haber verirsen Bakaır başın salar huccetli oldu Şagrit üstat ile arbede çalar Oğul ata ile izzetli oldu Fakirler miskinlikten çekti elin Gönüller yıkıban hetbetli oldu Peygamber yerine geçen hocalar Bu halkın başına zahmetli oldu Tutulmaz oldu peygamber hadisi Halayık cümle Hak'tan utlu oldu Yunus gel aşık isen tövbe eyle Nasuh'a tövbe ucu kutlu oldu. Yunus Emre Unutmayalar Arifler ortasında sofuluk satmayalar Çün sufiye ihlas oldu aşka riya katmayalar Ye gel bildiğinden ayıt yahut bilenlerden işit Teslimin ucunu tutup hiç sözü uzatmayalar Mumsuz baldır şeriat tortusus yağdır hakıykat Dost için balı yağa ne için katmayalar Kıymetin duyar isen neye değer iş bu dem Erenlerin ma'nisin bilmeze satmayalar Miskin Adem yanıldı uçmakta buğday yedi İşi Hak'tan bilenler Şeytan'dan tutmayalar Şirin hulklar eylegil tatlı sözler söyle gil Sohbetlerde Yunus'u hergiz unutmayalar. Yunus Emre Yarab Bu Ne Derttir Yarab bu ne derttir derman bulunmaz Yar bu ne yaradır merhem bulunmaz Benim garip gönlüm aşktan usanmaz Varıp yare gider hiç geri dönmez.. Aşık olan gönül aşktan usanmaz Ahiret korkusun bir pula saymaz Aşk pazarıdır bu canlar satılır satarsın bu canı hiç kimse almaz.. (dönüpte bakmaz) Döne döne binbir öğüt verirler Dünya malı ile gözün boyarlar Aşık öldü deyu sala verirler Ölen hayvan olur, Aşıklar ölmez. Yunus Emre Yol Yar yüreğim yar, gör ki neler var, Bu halk içinde bize gülen var. Ko gülen gülsün, Hak bizim olsun, Gaafil ne bilsin,Hakk'ı seven var. Bu yol uzaktır menzili çoktur, Geçidi yoktur derin sular var. Girdik bu yola aşk ile bile, Gurbetlik ile, bizi salan var. Her kim merdane gelsin meydane, Kalmasın cana kimde hüner var. Yunus sen bunda meydan isteme, Meydan içinde merdaneler var. Yunus Emre Yusuf; u Kaybettim Yusuf; u kaybettim Kenan ilinde Yusuf bulunur, Kenan bulunmaz Bu aklı fikr ile Leyla bulunmaz Bu ne yaredir ki çare bulunmaz Aşkın pazarında canlar satılır Satarım canımı alan bulunmaz Yunus öldüdeyu selan verirler Ölen beden imiş, aşıklar ölmez Yunus Emre |