Thread Rating:
  • 158 Vote(s) - 3.07 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Yecüc Mecüc Kavmi İle İlgili Kur'an Ayetleri
#1
Oku-1 
Yecüc Mecüc Kavmi İle İlgili Kur'an Ayetleri

Yecüc Mecüc Kur'an-ı Kerim'de bahsedilen fitne ve fesat yayan kötülük oluşturan bir kavimdir. Yecüc Mecüc Deccal'den sonra en tehlikeli kavimdir. Bozgunculuk ve kötülük yapan kavim olarak da bilinmektedir. Bir rivayete göre bozgunculuk yapan Yecüc Mecüc kavmi Zülkarneyn aleyhisselam'a şikayet edilmiştir. Zülkarneyn aleyhisselam'da bu kavme demir kütleleri ile dışarı çıkamayacak kadar sert bir set yapma olayıdır. Böylece Yecüc Mecüc kavmi bastırılmıştır. Yecüc Mecüc Deccal'den sonra çıkan en büyük fitne olarak bilinmektedir.

Yecüc Mecüc kavramı aynı zamanda İncil'de de yer alan bir kavramdır. Yecüc Mecüc kelimesinin kökeni Arapça olarak bilinmektedir. Dil bilimciler bu konuda fazla tartışma içerisinde olsalar da son olarak Arapça olduğu kesin olarak tanımlanmıştır. Yecüc Mecüc Arapça'da "hızlı koşmak, düşmana alev ile saldırmak" anlamlarına gelen bir kelimedir. Yecüc Mecüc kelimelerinin Arapça'ya farklı dillerden geldiğini savunan kişiler bu dilleri şu şekilde sıralamışlardır. İbranice, Asurca, Yunanca veya Türkçe olabileceğini ileri sürmüşlerdir. Farklı kaynaklarda ise Yecüc Mecüc için kabileleri yağmalayan, çocukları acımadan öldüren, Yahudilere musallat olan kabileler halinde dolaşıp bozgunculuk yapan kavimler olarak bildirmektedirler. Ayrıca bir ülkenin adı olabileceğini de düşünmüşlerdir.

Yecüc Mecüc Kavmi İle İlgili Kur'an Ayetleri

Kehf Suresi 93-98 Ayetleri;

"Nihayet iki dağ arasına ulaştığında bunların ötesinde nerede ise hiçbir sözü anlamayan bir kavim buldu."

" Dediler ki: "Ey Zülkarneyn! Bu memlekette Yecüc ve Mecüc bozgunculuk yapmaktadırlar. Bizimle onlar arasında bir sed yapman için sana bir bedel ödesek kabul eder misin?"

" Zülkarneyn şöyle cevap verdi: "Rabbimin beni içinde bulundurduğu nimet ve kudret sizinkinden üstündür. Siz bana kuvvetinizle destek olun da, sizinle onlar arasına aşılmaz bir engel yapayım. "

" Bana, demir kütleleri getirin." Nihayet (vadiyi demirle doldurup) iki dağın arasını aynı seviyeye getirince, "Ateşi körükleyin!" dedi. Artık onu kor haline getirdiği vakit, "Getirin bana, üzerine bir miktar erimiş bakır dökeyim" dedi. "


KUR'AN'DA "YE'CUC-ME'CUC"
Dediler ki: "Ey Zülkarneyn, şüphesiz Ye'cuc ve Me'cuc, Arz'da (Yer'de) fesat çıkarıyor. Bizimle, onlar arasında bir set yapman için, sana bir haraç verelim mi?"
(Zülkarneyn) dedi ki: "Rabb'imin bana verdiği imkan (güç) daha hayırlıdır. Siz bana kuvvetinizle yardım edin, sizinle onlar arasına aşılmaz bir engel yapayım."
"Bana, demir kütleleri getirin." Nihayet dağın iki yamacı arasını, bir seviyeye kadar (demirle) doldurunca. "Bu (kütleler) kor haline gelinceye kadar üfleyin (körükleyin)! Bana getirin, üzerine erimiş bakır dökeyim" dedi.
(Artık bundan sonra Ye'cuc-Me'cuc) onun üzerinden aşmaya ve onu delmeye güç yetiremezler.
(Zülkarneyn) dedi ki: "Bu Rabb'imden bir rahmettir. Ne zaman ki; Rabb'imin vaadi gelir, o engeli(seti) yerle bir eder. Rabb'imin (Ye'cuc-Me'cuc) vaadi gerçekleşir."
O gün, bazısını (Ye'cuc-Me'cuc'u), bazısının (o Hakk'ı örtenlerin) üzerine dalga dalga bırakırız. Arkasından Sur'a üfürülür ve onları, bir toplayışla toplarız.
[KEHF (18)/94-99]

O an ki çetin azabımızı hissettiler, o zaman oradan uzaklaşıp kaçıyorlardı.
Kaçmayın! İçinde (şımardığınız) etrafınıza ve meskenlerinize dönün! Umulur ki hesap vereceksiniz!
Dediler ki: "Yazıklar olsun bize! Muhakkak biz zalimler olduk!"
Onların bu bağırıp-çağırmaları, Biz onları hasad edip, söndürünceye kadar devam eder.
Biz, Göğü, Arz'ı ve ikisi arasındakileri, oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık!
[ENBİYA (21)/12-16]

Bir 'Karyete'(İsrailoğulları) ki, onları helak etmeyi haram (kıldık). Şüphesiz onlar, (Hakk'a) dönmezler.
Ta ki Ye'cuc, Me'cuc çıkıncaya ve her bir tepeden akın edinceye kadar!
Hak 'vaad' (helak) yaklaşmıştır. O zaman, Hakk'ı örtenlerin gözleri, bir noktaya dikilecek ve: "Vay başımıza, biz bu şeyden (helaktan) gaflet içindeydik. Bilakis bizler, zalimleriz" (diyeceklerdir).
[ENBİYA (21)/95-97]

O gün o (müminler), 'Büyük Korku'dan ('Ye'cuc-Me'cuc' saldırısından) mahzun olmazlar. Melekler, onlarla karşılaşırlar. (Derler ki): "İşte bu gün ki; size o vadedilmişti."
[ENBİYA (21)/103]

Nihayet üzerlerine, 'şiddetli azap sahibi bir kapı'yı(Ye'cuc-Me'cuc kapısını) açtığımızda, o zaman onlar, orada ümitsiz kalanlar oldular.
[MÜ'MİNUN (23)/77]

Onlar (kafirler) diyorlar ki: "Şayet doğru sözlüler iseniz, şu 'fetih' (Ye'cuc-Me'cuc'un çıkması) ne zaman?"
De ki: "Fetih günü, o örten kimselerin imanları fayda vermez. Onlar bekletilmezler de!"
Onlardan yüz çevir ve bekle! Muhakkak onlar da bekleyenlerdendir.
[SECDE (32)/28-30]

(Ey Muhammed!), şayet o dehşete kapıldıkları zamanı (Ye'cuc-Me'cuc saldırısını) görseydin! Artık kaçış yok ve yakın bir yerden yakalanırlar.
Derler ki: "Biz O'na (Allah'a) iman ettik." Onlar uzak bir yerden onu (imanı) nasıl elde edecekler?
[SEBE (34)/51-52]

O gün (sizi), büyük bir yakalayışla yakalarız, muhakkak Biz intikam alanlarız.
[DUHAN (44)/16]

Biz, onlardan önce yakalayış bakımından daha şiddetli nice nesilleri helak ettik . (Onlar), kurtuluş var mı diye sığınaklı beldeler oydular.
[KAF(50)/36]
Reply


Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)